Gaziantep’de özel bir hastanede 2018’de bademcik ameliyatı geçiren 4 yaşındaki H. B., sorunsuz bir şekilde taburcu edildi. Ancak ameliyattan 4 gün sonra ağrı, ateş ve ağızdan beslenememeye bağlı susuz kalma şikayetleri nedeniyle ailesinin başvurması üzerine tekrar hastaneye yatırıldı. İddiaya göre; hastanedeki tedavisinin üçüncü günü, saat 03.00 sıralarında ağzından kan gelmesi üzerine babası tarafından 5’inci katta yattığı servisten, giriş kattaki acile indirildi. Daha sonra tekrar ameliyathaneye götürülen çocuğun, kanamadan dolayı solunum yolu tıkandığı için, beyni oksijensiz kaldı ve H.B. olay sonrası engelli kaldı. Aile, ameliyatı gerçekleştiren Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı doktor ve özel hastaneye, “tıbbi yanlış uygulama” iddiası ile maddi manevi tazminat davası açtı. Davada mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi, hastanın tedavi giderleri ve iş kaybından doğan maddi manevi hakları olarak avukat masrafları hariç, yasal faizleriyle birlikte 39 milyon TL’lik tazminat miktarı belirledi. Davalı taraf ise babanın kanamayı geç fark etmesi ve gördüğünde de çocuğun zaten oksijensiz kalmış olduğunu, hekimin ya da tedaviyi veren hastanenin bir kusuru olamayacağını, konunun ameliyat sonrası komplikasyon olarak ele alınması gerektiğini savundu.”ŞİMDİYE DEK VERİLMİŞ EN YÜKSEK MİKTAR”Bilirkişinin belirlediği 39 milyon liralık tazminat yükümlülüğüyle ilgili konuşan davalı doktorun avukatı Cengiz Bayram, bu miktarın tıp davalarında şimdiye kadar belirlenmiş en yüksek rakam olduğunu söyledi. “Hekimin hatalı olsa bile, tek bir hatasından ötürü, bütün ömrü boyunca kazanamayacağı bir parayı, tek bir vakada ödemek zorunda kalmasını”, haksızlık olarak değerlendiren Bayram, bütün kusuru sadece hekime yükleyen iddiaları kabul etmediklerini belirterek, davanın 18 Nisan’da görülecek karar duruşmasında, mahkemenin bu tazminat tutarına hükmetmesi halinde, istinaf yoluna gideceklerini kaydetti.